MARANGOZ
Benim büyük babam bir marangozdu
Kapılar yapardı küçücük tahtalardan
Kocaman çift kanatlı
Ahşap çivili kavşurma kapılar
Bir de gül açmasını beklerdi mayıs geceleri
Gülleri beklerdi sabahlara kadar
Giderek resimleşirdi o küçük tahtalar
İnsan boyu belki daha uzun
Savatlı tepside bal şerbeti sunan
Bir körpe kız oyun içinde oyun
Bir kapıya at yapmıştı (küheylan),
Şaha kalkmış yelesi daha eşkin
Al donlu gizemli bir koşuda
Ağzı köpük dağı çevre toz duman
Testere çekerken keser vururken
İki söz ederdi biri şu
– Yapacaksan kapıyı kapı diye yap
– Değilse boşadır ölçtüğün ve biçtiğin
Tahtaya ruh ekliyordu dedem dil veriyordu
Seviler estiriyordu her kıymığında
Anıt kılıyordu emeği ve özeni
Senin “bir marangoz” diye geçip gittiğin