“Zor günlerden geçiyoruz. Evlerimize kapandık, tüm alışkanlıklarımızı bir tarafa bırakıp kendimizle baş başa kaldık. Yaşadığımız şu zorlu sınav gün gelip geçecek ve kim bilir ne zaman bizler tekrar dünya ile buluşacağız. Ancak karşılaştığımız yeni dünya acaba eskisi gibi olacak mı? Kafamızdaki soru bu. Henüz birkaç ay oldu ama pek çok şeye alıştık. Kendimize yetmeye, şehrin sessizliğine, evimizi tek başımıza temizlemeye, yemek yapmaya telefonlarda uzun uzun konuşarak hasret gidermeye, görüntülü konuşmalara, canlı yayınlara… Maskeyle gezmeye, cebimizde, çantamızda kolonya taşımaya… Online alışverişlere…
“Kim bilir daha nelere alışacağız. Daha önemlisi tekrar sokaktaki yaşamla buluşmaya başladığımızda neler değişmiş olacak? Bir daha birbirimizin elini tutabilecek miyiz? Bir daha yan yana oturup sahillerde sohbet edebilecek miyiz? Yoksa aramızda hep mesafe mi kalacak? Kalabalıklar içinde birbirimizden uzaklaşıp daha mı yalnız hissedeceğiz kendimizi? Bir film seyrederken, bir konser izlerken yanımızdaki arkadaşımızla coşkumuzu paylaşabilecek miyiz? Sadece gözlerimizle mi anlaşacağız? Dokunmayı unutacak mıyız?
“Bilemiyorum, geleceği anlamakta zorluk çekiyorum şu karantina günlerinde.”