Henüz Viyana Müzik Akademisi lisans 2 talebesiyken dünya dışına, uzayın derinliklerine bir disk gönderildiği haberinin heyecanı tüm Avrupa’yı sarmıştı. Bu diskin içinde dünyanın nerede olduğu, insanın nasıl bir varlık olduğu, anatomik yapısı, bütün lisanlardan MERHABA, mimari eserler, Güneş Sistemi hangi gezegenlerden meydana gelir, Samanyolu Galaksisi nerededir gibi bir çok bilginin bulunduğu bir DİSK, Voyager Uzay aracı içine konarak kainatın derinliklerine doğru gönderildi.
Bu eylem, bu düşünce beni o zamanlar herkes gibi çok etkilemişti. Tabii Amerika’nın yapmış olduğu müthiş propaganda, Carl Sagan’ın projenin başında olması, COSMOS kitabı ve tüm bunların birlikte paketlendiği müthiş bir bombardıman altında kalmıştık. Sakın yanlış anlaşılmasın; Carl Sagan dünyanın en değerli bilim adamlarından biriydi, ama o iş başka.. herkes şöyle düşünüyordu;
“Aman Allah’ım ne kadar ileri bir düşünceye eriştik, artık nerede olduğumuzu bildiren bir mesajı bile bir uzay aracının içine koyup gönderebiliyoruz”
Zaman geçtikçe ben ve çevremdeki bazı insanlar bu olaya daha çekimser yaklaşmaya başladılar. Aslında bakmayın, çünkü bu son derece tehlikeli bir eylemdi. Bu uzay aracini ve içindeki diski bulan akıllı bir medeniyet rahatlıkla dünyayı bulabilecek, bizim hakkımızda bilgi sahibi olduğu için her türlü eylemi burada gerçekleştirecek ve bizi köleleştirebilecekti.
İşte Üç Cisim Problemi isimli dizinin temalarından biri bu. Tam bunu anlatıyor ve üstelik güzel vurguluyor.
Diyor ki her şeyin bir eşi vardır yani dünyada akıllı bir yaşam varsa, kainatın derinliklerinde de mutlaka akıllı yaşamlar vardır.. Ama buranın adresini vermeden önce her şeye karşı son derece donanımlı, üst düzey bir teknolojiye sahip olmamız gerekiyor. Akıllı ama art niyetli istilacılardan kendimizi koruyacak kadar ileri gitmiş olmamız gerekiyor. DİSK hataydı, çok evrensel bir düşünce ama hataydı!!
İleride çok daha donanımlı olduğumuz bir zaman diliminde böyle bir şeyi belki tekrar yaparız. Zaten şunu söylemekte de fayda var, buradan ışık hızıyla kalkış yapabilen bir uzay aracı olmadığı müddetce bizi bulma şansları çok azdır.
