Category: BESTECİLER

Itri ?-1711-1712 İstanbul’da doğdu, aynı kentte öldü. Çağdaşlarının, ölümüne tarih düşürmek amacıyla kaleme aldığı mısralar ile, bestelediği yapıtlarda güfte olarak kullandığı şiirlerin yazılış tarihlerine göre, yaklaşık 1630 ile 1640 yılları arasında doğduğu sanılmaktadır. Çeşitli kaynaklarda ölümü için 1711 ve 1712 tarihleri gösterilmektedir. Asıl adı Mustafa’dır. Itrî, şiirlerinde kullandığı mahlastır. Buhurîzade Mustafa Efendi diye de anılmıştır.…

FRANZ JOSEPH HAYDN (1732-1809) Tıpkı Hendel gibi Haydn da, insanların sınıflarına göre değerlendirilmesine tabiatın ne derece içerlediğini gösteren canlı bir delildi. Haydn’nın babası arabacıydı, annesi aşçı, fakat damarlarında akan kanda, dehanın asil tohumları vardı. 1732 yılının bir nisan günü dünyaya gelen Franz Joseph, o güne kadar hiç duyulmamış olan Haydn ismini bütün dünyaya tanıtarak insanlığı…

Hacı Arif Bey 1831-1885 İstanbul’da Eyüp semtinde doğdu. Eyüp Şeri’ye Mahkemesi Başkâtibi Bekir Efendi’nin oğludur. Daha ilköğrenimi sırasında güzel sesiyle dikkati çekti. Kendisiyle önce Zekâi Efendi (Dede) ilgilendi ve onu besteci Eyyubî Mehmed Bey’e götürdü. Arif Bey ilk musiki zevkini, bilgisini Mehmed Bey’den aldı. Altı yaş büyüğü olan, geleceğin değerli bestecisi Zekâî Efendi, onu hocası…

Hammamizade İsmail Dede Efendi 1778-1846 9 Ocak 1778’de İstanbul’da doğdu, 29 Kasım 1846’de Mekke yakınlarında Minâ’da öldü. Babası geçimini hamam işletmeciliğiyle sağladığı için, İsmail Efendi, Hammâmîzade adıyla tanınmıştır. Ancak günümüzde çoğu zaman Dede Efendi diye anılır. İlköğrenimini yaptığı okulda, sesinin güzelliği dolayısıyla ilahicibaşı olmuştu. Müzikle uğraşan ve evinde meraklılara ders veren Anadolu Kesedarı Uncuzade Mehmed…

FREDERIC FRANCOIS CHOPIN 5 Mart 1810-17 Ekim 1849 Günün gündüzle geceye bölünmesi gibi Chopin’in hayatı da ikiye bölünmüştür. Annesi Polonyalı, babası Fransız’dı. Kırk yıla yakın süren ömrünün yarısı Polonya’da ikinci yarısı Fransa’da geçti. Yirmi yaşına kadar canlı hareketli bir çocuktu, Fransa’ya gittikten sonra durgun, küskün ve hastalıklı bir insan oldu. Kişiliği de ikiye bölünmüştü. Bir…

JOHANN SEBASTİAN BACH (1685-1750) Derleyen: Zeynep İnceoğlu Bach ailesinin fertlerinin damarlarında sanki kan değil de müzik dolaşıyordu. Bach’ların ilki flüt çalan bir değirmenciydi. Onun değirmeninde öğüttüğü ürünün kalitesi hakkında hiçbir bilgimiz olmadığı gibi müziği hakkında da bir fikrimiz yok. Johann Sebastian da ondan söz açarken şöyle demişti : “Her halde müziğinin temposunu, değirmenin kanatlarının rüzgarla…