Üniversite Bahar Şenlikleri Nasıl Olmalı?

27 Mayıs Pazartesi

1997 yılından beri üniversitelerde sayısını hatırlayamadığım kadar çok konser verdim. Pek çok üniversitenin konser salonu yokken, henüz salonlarında piyano bulunmazken, zorlu koşullarda gençlerle birlikte oldum. Bugün beni en çok mutlu eden iki şey, 15’in üzerinde üniversiteye konser piyanosu aldırmam ve gittiğim pek çok yerde insanların yanıma gelip, “Sizi öğrencilik yıllarımda falanca üniversitede dinlemiştim” diyerek sohbete başlamaları oluyor. Bugün hala üniversite konserleri benim için öncelikli ve üniversitelerden gelen teklifler benim için çok önemli… Çünkü üniversitelerin Türkiye’nin geleceğini emanet ettiğimiz öğrencilerin yetişmesi dışında, bulundukları şehirlere yeni bir kültür ve yeni bir yaşam standardı sunduklarına inanıyorum.

Tüm bu girişi yapmamın, anılarımı sizlerle paylaşmamın nedeni ise, üniversitelerin bence hiçbir eğitim kurumuna yakışmayan bahar şenlikleri… Üniversite bahar şenlikleri, pop müzik endüstrisinin en büyük kazanç kapılarından biri haline geldi. Şenlikler, giderek süper starların katıldığı konser turneleri haline dönüştü. Biletleri yüksek fiyatlarla satılıyor ve adı “üniversite bahar şenliği” olarak sunuluyor.

Üniversite bahar şenlikleri zaten dört bir yandan bizi kuşatmış popüler kültürün esiri olmamalı. Popüler müzik sektörü dünyanın her yerinde büyük şirketler tarafından destekleniyor.Televizyonlar, radyolar güncel olan müzikleri tekrar tekrar bize ezberletiyorlar. Yazlık yerler, diskolar, tavernalar,pastaneler …kısacası gittiğimiz her yerde zaten kuşatma altındayız…

Popüler kültürün dayattıkları bari eğitim kurumlarına girmesin, elini uzatmasın. Hayatımızın her dakikasında karşımıza çıkan “güncel” beğeniler, hiç değilse, okullarda, üniversitelerde empoze edilmesin.

Bence üniversite bahar şenlikleri, üniversitelerin kendi içlerinde hazırlayacakları sanatsal ve sportif etkinliklerle renklenen, gençlerin derslerin dışında her alanda becerilerini sergileyecekleri özel günler olmalı. Üniversitelere gittiğim zaman dinliyorum, ne kadar yetenekli müzisyenler, ne kadar yetenekli gizli sesler var. Peki, bunları arkadaşları tanıyor mu, arkadaşları dinliyor mu?

Tabii ki, ders yılı sonunda eğlenelim, coşalım ancak kendi becerilerimizle hazırlayacağımız organizasyonlarla, içimizdeki gizli cevheri ortaya çıkaralım. Bakalım okulumuzda hangi yetenekler var, birbirimizi tanıyor muyuz? Ses ve enstrüman yarışmaları yapalım ve kendi yarattığımız eserleri sunacağımız konserlerle, gençlik günlerimizin en güzel anılarını paylaşalım…

Sevgili arkadaşlar… Gelecek yıllarda yapılacak bahar şenlikleri için “popüler kültüre” hayır diyerek, kendi sanatsal çalışmalarınızı, kendi becerilerinizi, kendi eserlerinizi, kendi yaratıcılığınızı sergilemenin zamanı gelmedi mi? Popüler kültür zaten tüm bir yaşam boyu bizlerle… Hiç değilse bir eğitim kurumunun içinde kendimiz olmaya, bize SİSTEM’in dayattığı sözüm ona kültüre dur demeyi bilelim…

Bu Yazıyı Paylaş

Yorum Yaz


*