“Çay Cumhuriyet’in İçeceğidir, Türk Milletinin Özüdür”

Doðu Karadeniz'de birinci sürgün çay alýmlarý tamamlandýRize Valiliği’nin düzenlediği Cumhuriyet Konseri bu yıl hayli ses getirecek farklı bir mekanda, Cumhuriyet Çay Fabrikası önünde gerçekleşecek. 28 Ekim Pazartesi günü saat 15.00’da verilecek konserde Tuluyhan Uğurlu Cumhuriyet-Rize ve çay arasında bağlar kuracak, müzik ve görüntülerle Çayın Başkenti Rize’yi anlatacak. Piyanist Tuluyhan Uğurlu “1924’te çıkarılan kanunla Rize’de ekimine başlanan çay Cumhuriyetin içeceğidir. Ülkesine sevdalı, paylaşmayı bilen Türk milletinin özüdür. Dostlukla demlenir, samimi, ucuz ve sınıfsızdır” diye anlatıyor çayın Türkiye için önemini.  

Dünyaca ünlü sanatçımız piyanist-besteci Tuluyhan Uğurlu, Cumhuriyetin 90. Yılı kutlamaları kapsamında yine çok anlamlı bir konser vermeye hazırlanıyor. Uğurlu bu kez Rize’de Cumhuriyet Çay Fabrikası önünde Rizelilerle buluşacak ve müzik ve görüntülerle Cumhuriyeti ve çayın hikâyesini anlatacak. Rize Valiliği tarafından ÇAYKUR destekleri ile düzenlenen konserde Tuluyhan Uğurlu’ya kaval sanatçısı Murat Toraman eşlik edecek. Konsere katılan konuklara çay ikramı da yapılacak.

Çayın Başkenti Rize’de verilecek konserde Tuluyhan Uğurlu, cumhuriyeti anlatırken, çay ve cumhuriyet arasında bağlantılar kuracak. Uğurlu zaman zaman konuşarak, bazen görsel sunumla, Rize’nin kaderini değiştiren çayın hikâyesini anlatacak. Üçüncü kez Rize’de konser verdiğini söyleyen Tuluyhan Uğurlu, çayı bu bölgenin cefakâr insanına doğanın verdiği bir ödül olarak görüyor:

“Kahve bize Yemen’den gelmiş ve Osmanlı üslubu içinde hazırlanarak dünyaya sunulmuş. Kahve, içimi, hazırlanışı ve ritüeli ile Osmanlı’dan bize kalan mirastır. Dikkatle ve özenle hazırlanır. Sohbetle güzelleşir. Atasözlerimize geçmiş önemli bir değerimizdir.

“1924’de çıkan bir kanunla Rize’de yetiştirilmeye başlayan ve 1947’de açılan ilk çay fabrikası ile ülkemizi çay bereketi ile tanıştıran Türk çayı ise cumhuriyetin içeceğidir. Her ortamda ve her saatte içilebilen, samimi, ucuz ve sınıfsızdır. Lüks bir ortamda içtiğiniz çayla bir kır kahvesinde içtiğiniz çay arasında hiçbir fark yoktur. Hatta ucuz fiyatla içtiğiniz çay çok zaman pahalısından daha lezzetlidir. Çünkü çay dostlukla, sevgi ile demlenir. Rize ve Çamlıhemşin konserlerim sırasında gördüklerim, Rizelilerden dinlediklerim, hayatım boyunca elimden düşmeyen çay bardağına sevginin ötesinde saygı ile bakmama neden oldu. Artık tek bir çay yaprağının bile ne kadar değerli olduğunu düşünüyorum. Bu çay yapraklarının toplanıp, dağlar gibi olup, fabrikalara gittiğini, orada işlenip, dünyaya ulaştığını ve çay toplayan insanların bu kutsal görevlerinin ötesinde bize tek bir çay tanesi ile çok önemli mesajlar verdiklerine inanıyorum.”

Bu Yazıyı Paylaş

Yorum Yaz


*